“HIZLI ARAMA İÇİN ETİKETLER”

Başak Bugay "Denge"

Başak Bugay’ın “Denge” adlı ilk kişisel resim sergisi 12 Nisan tarihinde Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde izleyiciyle buluşuyor. Sergi, temel olarak “sınıf” kavramına odaklanırken, belli bir sınıf katmanının mevcut sistemin dengesini koruma durumu konu alınıyor. Sanatta toplumsal eleştiri mekanizmasının dolaysız ve etkin olarak yer bulması gereğine inanan sanatçı, disiplininin yapısal problemlerini bu endişelerden yola çıkarak çözmeye çalışıyor. Bugay, çağının tanığı olarak, kapitalizmin doğal karakteri olan sömürü düzeninin son elemanlarını tespit ediyor. Sergisinde toplumun ayrıcalıklı azınlığını ironik bir anlatımla sunan Bugay, söz konusu azınlığın toplum dışındaki yerlerini korumak ve dengeyi sürdürmek adına gerçekleştirdiği ritüellerden elde ettiği malzemeleri kullanıyor. Ele alınan tiplemenin toplumsal kayıtsızlığından doğan grotesk duruş, tanımsız ve tezat bir alana hapsedilen figürün merkezi konumlanışıyla kuvvet kazanıyor. Sergi, 12-30 Nisan tarihleri arasında Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde izlenebilir. Galeri Pazar-Pazartesi hariç hergün 10.00-19.00 arası açıktır.
CAZİBE
Kıymet Giray
İnsan yaşamının vazgeçilmezleri arasındadır fark edilme istemi. Her koşulda anlamını koruyarak değişen bu istem, en içe dönük tavırlardan başlayarak ben buradayım, beni fark edin çığlıklarına kadar sürüp gider. Saklanmak, gizlenmek, görünür olmaktan kaçmak da bir tür fark edilme istemidir, öne çıkmak, fırlamak, taşkınlık yapmak da. Öncelik ve sonralığı olmadan her iki olgu da fark edilmek, farklı olmak dürtüsünün yansımasıdır. Farklı olmak, sıra dışı kalmak; tümelden, herkesten, sıradan ayrılmak, birey olarak belirgin, öznel olmak ve daha da ileri düzeyde ulaşılmaz olmak hatta tek olmak isteğinin göstergeleridir. Ulaşılmaz olmanın, tek olmanın çekim gücü cazibeyle çözümlenir. Alım, Çalım, gösteriş, hal, tavırla çözümlenir. Alımlılık, çekicili, çekici olma durumu, albeni cazibenin anlamını pekiştiren nitelikleri yaratır. Bu nitelikler bireyi, sınıf atlamak olarak işaretlenen hedefe ulaştırır ve bir yerden başka bir yere taşımak anlamıyla örtüşür.

Başak Bugay resimlerinde, ulaşılmaz olmanın, tek olmanın çekim gücünün yarattığı cazibeyi, ironi dolu bir yaklaşımla çözümlemeye yönelmektedir. Alım, Çalım, gösteriş, hal ve tavrın görüngülerini plastik bir dille tartışmaya açmaktadır. Cazibenin yarattığı sarsıcı kaosu, sert, kesin çizgileri olan bir yorumla irdelemekte ve cazibeli bir ironiyle görselleştirmektedir. İnsanlık tarihinin bütün aşamalarında var olan ve sanatın tarihi içinde yansımalarını bulan bu toplumsal olguya, 21. Yüzyılın İstanbul’unun yaşam kesitlerinden edindiği algılarla öznel yorumlar kazandırmaktadır. Çevremizde olanları, her zaman orada bulunanları, her an bize gösterilenleri alılmamakta ve öznel bir algı seçkisiyle resimlerine aktarmaktadır. Cazibeye ve cazibe yaratmak gayretine dikkatini yönelterek, o şeyin bilincine varmakta, idrak ederek resimsel anlatımına kazandırmaktadır. Bugay, dış dünyanın duyusal etkilemelerinin bilinçte uyardığı izlenimleri irdelemekte, sıradan sıyrılarak sıra dışı, ulaşılmaz olmayı belirleyecek olan ve hedefine cazip olmayı yerleştiren söz konusu etkilemelerin mıknatıssal dalgalar ve ses dalgaları aracılığıyla bireyden diğer bireye ulaşan uzantısını resimlemektedir. Cazibe dünyasının, başta görme örgeni olmak üzere insanın duyu örgenlerini etkilemesi ve böylece yaratılan, yapılandırılan yapay bilinçlere yansımasını işaretlemektedir. Yaratılan, yaratılmak istenilen Cazibe ortamının yapay olay, nesne ve durumlarını vurgulamaktadır. Ulaşılmaz olmanın cazibesine kapılmanın yarattığı yapay belleğin köksüz niceliklere katkıları ve bu duyusal izlenimle ortaya çıkan, karmaşık, nesnel bilinç içeriğini tartışmaya götürmektedir. Özellikle yarattığı görsel algılarla, figürlerin, şeylerin, nesnelerin biçim ve durumları konusundaki betimlemelerini sergilemektedir. Bugay resimleri, toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan gruplarının içinden seçtiği figüratif ekspresyonlarla, cazibe kavramına dikkati yönelterek, duyular yoluyla o şeyin bilincine varmayı hedeflemektedir. Dış dünyadaki nesnelere yönelen, onlarla ilişkili olan algısıyla Bugay, iç dünyanın gerçeklerine, ruhsal durumlarına, ruhsal edimlerine yönelmekte ve onlarla ilgili olan algıları resimlerine yansıtmaktadır.
07.03.2010 Ankara
Prof. Dr. Kıymet Giray.
A.Ü.DTCF. Sanat Tarihi Bölüm Başkanı

Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter