Pınar’ın son “Yoplait Meyveli Light Yoğurt” reklamlarında belirgin strateji değişimi insanı bir anda çarpıyor ve o “muhteşem” gospel grubunun içine girip şarkı söyleme isteği uyandırıyor. Tamam abartmayayım ama reklamın yüzümüzü güldürdüğü bir gerçek.

Bir Amerikan kasaba dekorunun ortasında, hükümet gibi, kuvvetli sese sahip bir zenci ablamız ve onu takip ederek arkada vokal yapan hükümet gibi kadınlar. Bir neşe bir hengame, uçuşan kırmızı etekler, beyaz yakalar. Kendinizi bir anda 80’lerin “Amerikan Rüyası’ndan” bir kesitte buluveriyorsunuz sanki. Kendimi bir anda Coca-Cola’nın 80’lerdeki o barışçıl reklam jingle’ı ve Pepsi’nin danslı, şarkılı reklamlarına gitmiş buluyorum. Bütün bunlar insanda hoş, biraz nostaljik biraz esprili bir reklam filmi etkisi yaratıyor.

Çağrışımları bir kenara bırakıp daha derine inelim. Şimdi bu bir light yoğurt reklamı tamam ama obezler için mi? İnsanlar reklamı izlediklerinde kendilerini reklamdaki kitlenin yerine koymak isteyecekler midir? Ülkemizde obezim ama mutluyum diyen bir kitlenin varlığı somut olarak kanıtlanmış mıdır? Asıl amacım reklamı olumsuz yönde eleştirmek değil ama yine de reklamı gündeme getirmek ve üzerine tartışmak istedim. Kendinizi hangi kitlenin içine koyuyorsunuz? Obezim, mutluyum, 15 tane light yoğurt yerim, formumu korurum kitlesine mi? Yoksa sağlıklı beslenirim, formumu korurum ama lezzeti de ertelemem diyenlere mi?

(Görüntü: www.reklamlar.tv)