Burnu büyük tuz!
Bu ne demek yahu?
Açıklayayım; bildiğiniz tuzun, kilosu 45 dolar olanı.
Pazarlamacılar, “snobmoddities” olarak tanımlanan bu yeni akımda, ‘tuz’ gibi tamamen sıradan olarak nitelediğimiz birtakım ürünleri şık, popüler ve lüks ürünler olarak pazarlamaya başladılar. Tüketiciler için daha önce neredeyse görünmez olan birtakım ürünlerin binlerce çeşidini bulup çıkarıyor, işlenme süreçlerini zenginleştiriyor, farklı varyantlarını geliştiriyor ve nefis ambalajlarda yüksek kÃ¥rla satıyorlar.
Yani 50 çeşit şeker, 40 çeşit karabiber fikri o kadar da uzak değil.
Aslında şaşırmamak lazım, çünkü böyle ürünler çoktan hayatımıza girdi bile; çikolata, ekmek, hatta suyun bile 40 çeşidini görmüyor muyuz market raflarında.
Bu fikir birçok yeni işin de kurulmasına temel oluyor. New York Nolita’da açılan “Rice to Riches” dükkanı 20’den fazla çeşitte sütlaç sunuyor müşterilerine. Bu ürünler öyle çekici ve iştah açıcı ki hayır diyebilene aşk olsun, isimleri de bir alem; “Hindistan cevizi şoku”, “Mango teslimiyeti”, “Pralin duası”…
Bir diğer örnek de çay. Yıllardır sıradan çay içen biz Türk’lerin hayatına son birkaç yıldır yeşil çaylar, papatya çayları hatta sıcak çikolata çayı bile girmiş durumda. “Snobmoddities” pazarlamacıları çayı ne yapmış dersiniz; “Lolipop”! Çay severler her daim sıcak suyu-çayı nereden bulacak, hem lolipop olarak satmak çok daha kÃ¥rlı değil mi, şöyle şahane de bir ambalaj, işte sana bir tane daha “snobmoddity”.
Bundan sonra hayatınızı daha umulmadık sıradanlıktaki ürünlerin farklı çeşitlerine açmaya hazırlayın. Mesela yakında market raflarında “Sahara çölü kedi kumu” bulursanız şaşırmayın.
via
FIRAT YILDIZ
Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter