22 Ocak akşamı T24’te Salvador Dali için lokma dökülecek haberini görünce aklıma ilk Kroppa Digital’in sürrealist geri sayımı geldi.
Etkinliği tease etmek için kendi hesaplarında paylaştıkları video içerikler, T24 haberi, Ekşi gündeme girmesi ve sonra da Twitter’daki onlarca tweet ile farklı bir gündem oluşturdu. Aynı akşam Kroppa’nın kurucusu Barış’a ulaşarak etkinliği teyit ettim ve Twitter’dan duyurdum.
Hemen ertesi gün saat 11:00’de başlayan etkinlik gerek absürtlüğü, gerekse aldığı tepkiler ile çok konuşuldu. Dali’nin provokatif dünyasına uygun bu performansı, neden ve sonuçlarını Kroppa ekibi ile konuştuk.
İlk soru tabii ki neden?
Müşterilere gündem ile ilgili ne önerebiliriz diye proaktif bir şekilde çalışıyoruz. Önemli günler, doğum günleri, vefatlar ve elbette anlık gündem takibimizde. Salvador Dali’nin 30. Ölüm yıl dönümünü gördüğümüzde bir iletişim fırsatı olduğunu düşündük ilk başta. Sanatı, yaşamı ve farklı kişiliği ile bilinirliği çok yüksek bir sanatçı Salvador Dali. Sürrealist akımın öncülerinden ve bu sebeple şahsi fotoğrafları, eserleri vb her şey farklı ve ilgi çekici.
Markalarımız için bir şeyler yapalım diye yola çıktığımızda Dali’nin dünyasına en uygun markanın kendimiz olduğunu fark ettik. Sürreal bir deneyimi hayata geçirecek cesur markalar ne yazık ki çok az. Senin de bildiğin gibi bu işin en zor kısmı belki de “cesur bir marka” bulmak. Dali ile ilgili ne yapsak az ya da çok ses getirirdi. Ama lokma dökmek tam da onun dünyasına özgü bir şeydi. İki absürt şey yapınca etkisi inanılmaz oldu.
Dali için lokma dökmek yerine akıtma yapmak daha anlamlı degil mi ya. Belleğin Azmi tablosuna da bi gönderme olur hem. Akıtmalara ( krepler yani) saat süsü verilebilir.
Fikir evet ama motivasyon kaynağı?
Fikir ilk çıktığında kabaca konuştuk, olurdu olmazdı falan. Sonra yok yahu dedik. Sonra Burak “Siyahları çekelim, güneş gözlüklerimizi takalım, Dali fotoğraflarımızı göğsümüze iğneleyip Dali’ye hakettiği gibi bir selam çakalım!” dediğinde art arda fikirler gelmeye başladı. Vatandaşı çekelim dedi birisi, bir diğeri lokma aracında LED’le ismi yazsın dedi. Bıyık döktürelim diyen de oldu, tanıdıkları da çağırsak mı diyen de. O an farkettik ki iş hazır ortada. Yaparken çok eğleneceğiz, ekip heyecanlı. Biz de hadi dedik yürüdük.
Peki sonra neler yaşandı?
Sonrasında öngördüğümüz bir dönüş oranı vardı aslında. Ancak beklediğimizin üzerinde bir ilgi ile karşılaştık. Sabah erken saatlerde ajansı Teyit.org’dan aradılar. Haberi doğrulatmak istediler.
Ünlü ressam Salvador Dali için ölümünün 30. yıl dönümünde İstanbul Sahrayıcedit’te lokma tatlısı döküldüğü iddiası doğru. https://t.co/EeZAG5ijqR
Ayrıca bazı TV kanalları da ajansı aradı, katılmak istediklerini ancak yoğunluktan dolayı ekip yönlendiremediklerini ama çıkan görüntülerden paylaşmamızı rica ettiler. Performans başladığında da kalabalık toplanmaya başladı. Akademisyenler, çeşitli sanat grupları ve sözlük yazarlarının da katılımıyla oldukça kalabalıklaştı. Show TV kameraları geldi.
Son olarak?
Markaların ve ajansların biraz daha cesur olması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün, kendi güvenli alanlarında, yarattıkları ekosistem içerisinde kendisin tekrar eden bir çok ajans ve marka görüyoruz. Burada markayı cesaretlendirme işi ajansta olmalı. Ajans cesur ve iddialı fikirler üretmeli. Buna uygun bir kültüre sahip olmalı. Ne yazık ki bugün elde pek fazla cesur ajans yok. Network ajanslarının bile cesaretleri sorgulanıyor. Sektör her geçen gün daha da sıradanlaşıyor. Bir şeyler değişecekse bizim gibi bağımsızlar ile değişecek. O günler umarız herkes için daha iyi olacak. 🙂