[vimeo http://vimeo.com/6876158]
Dünya’nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor. Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık… Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO’lu ürünler, denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri… Bulamayanların sorunu karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları… Yani gidişat iyi değil. En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor. Herkesin mazareti var! Çok şey sadece günü kurtarmaya yönelik.. Doğayı yok sayarak yapılan her şey, geleceğimizi biraz daha belirsizleştiriyor. Komik olan, korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var olacak… Vay bizim halimize…
İklim değişiklikleri, seller, taşkınlar, bunlar dünya kabuk bağladığından bu yana hep var ama son yüz yılın grafikleri öncekilerle benzerlik göstermiyor, kendi elimizle yaptıklarımızın, bu kötü gidişe direkt etkisi var. Önceleri düşe kalka yaşıyorduk, artık kıçımızın üstünde hızla kaymaya başladık. İşin bilimiyle uğraşan herkes bu konuda hem fikir. Çevreci hareketler, bu gidişi durdurulması gerektiğini herkese anlatmaya çalışıyor. Agaclar.net olarak başından beri işin neresinden tutacağımıza bakıp durduk. Yaptığımız her şeyde bu amacın izi var. Daha neler yapabiliriz? Doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ, projenin çıkış noktası oldu. Müzik; yaygın, eneji dolu, durdurup kendini dinleten ya da arka plana geçip çaktırmadan varolan… Seçtiğimiz parça: “Divane Aşık Gibi” Bilmeyen yok, sevmeyen yok…
Dünyanın çivisini çıkaranlar kadar, bunu seyretmekle yetinenler de benzer biçimde sorumluysa, çözümler bulmak ve uygulamak zorundaysak, her vesile ile hatırlamalı, hatırlatmalıyız…. Hem değişim gerektiğini bilip, hem “Şöyle yap, böyle yap” laflarını dinlemediğimize göre, “ne yapmalıyım” diye düşünmek gerektiğini her dinlediğinde hatırlatan bir müzik işe yarar mı? En azından konunun farkında olanlar için, arka planda fazladan bir vicdan azabı durumu yaratır mı? “Birlikten kuvvet doğar” mı? Tek tek düşündüğümüz, anlatmaya çalıştıklarımız, hep birlikte, bir ucundan tutarak ortaya konduğunda verdiği enerji artar mı?
Agaclar.net‘ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi: Doğa için çal! “Divane Aşık Gibi” yollarda dolaşmaktan başka, hem mecazda hem de fikirde “Sen yağmur ol, ben bulut, Maçka’da buluşalım” diyoruz.
Yeni başladık, devam edeceğiz…
Sizi de bekleriz!
Not: Doğa İçin Çal, bir agaclar.net projesi olup daha önce izlediğimiz Playing For Change: Stand By Me projesinin Türkiye’deki ayağı olarak hayata geçmiştir. Playing For Change ekibinin sonuna kadar desteklediği bu proje; devam niteliğinde olduğu için konseptinden fontuna kadar aynıdır. Bir taklit değildir. Doğa İçin Çal projesinde yer alan müzisyenler şarkılarını söylerken ya da çalarken alt tarafta çıkan yazıda yazan şehirler o an çekilen yerler değildir. Belirtilen yerler müzisyenlerin doğum yerleri ya da başka bir deyişle memleketleridir.
Künye:
Yönetmen – Yapımcı: Fırat Çavaş
Yardımcı Yönetmen: Tayfun Turan
Kurgu: Fırat Çavaş
Ses Asistanı: Cemre Kabaş
Divane aşık gibi / Söz & Müzik: Hasan Tunç
Edisyon: Kalan Publishing – Mesam
Düzenleme: Fırat Çavaş
Kayıt / Miksaj: Stüdyo Çatı
Mastering: Barış Büyük
Web Dizayn / Grafik Tasarım: Vildan Özfenerci
Sponsor: www.kriweb.com
Özel Teşekkürler: Mark Johnson, PFC team, Semra Blake, Hasan Saltık , Ömer Faruk Albayrak
* Playing For Change, Doğa İçin Çal projesini desteklemektedir.