Bilirsiniz, genelde bazı gazeteciler kes-biç-yapıştır mantığıyla, yaptıkları röportajları kuşa çevirip, anlam bozuklukluklarına veya kişinin yanlış anlaşılma olasılığına pek dikkat etmeyip, klavyeye abanır. İşte geçenlerde çıkan İstinye Park’ın billboard’larıyla ilgili olan tartışmaya katılan Haluk Mesci de bu tip bir gazetecilik saçmalığına uğramış. Birçok yerde çıkan şu cümleye açıklık getirmek için de bana e-posta attı:
Yayınlanan röportajı şöyle:
“Erkek suçlanmış. İfadeler erkekleri suçlar gibi…Bunun cinsiyet ayrımcılığı olduğunu düşünüyorum. Erkekler biraz dikkatsiz. Ama iki billboard’la erkeklere taş atmak hakkaniyete uymaz.”
Kuşa dönüşmeden asıl dediği ise şu:
“Söylenecek fazla bir şey görmüyorum aslında. ‘Bilboard dediğin şok etmeli’ diyen bir ekol var.Bunlar, dil yaklaşımları bakımından, o ekole uygun. Görsel uygulama daha bildik ama sağlam. Yalnız, yanlış okumuyorsam, ikisi de erkekleri suçlar gibi. Bu bir cinsiyet ayrımcılığı! Erkeklerin biraz daha dikkatsiz olduğu genel olarak söylenebilirse de, iki bilboard yapıp ikisini de erkeklere taş atar yapmak hakkaniyete uymaz.”