Karakter kullanımı
Engin Günaydın’ı ilk Bir Demet Tiyatro’da oynadığı zabıta karakteriyle tanıdım. Ondan sonra birçok dizide oynadı. Alacakaranlık dizisinde canlandırdığı manik depresif kiralık katilde ise, komedi dışındaki karakterleri de canlandırabildiğini göstermek istercesine çok başarılıydı. Sonra Zaga’da oynamaya başladı. Orada oluşturduğu karakter ise adeta üstüne yapıştı ve oynadığı birkaç karakterle bunu tekrarlamaya başladı.
Ajansın onu düşünerek yazdığı aşikar Telsim DOA Sports’tan sonra, yine biraz paranoyak, korkak, duygusal bir karakteri Avrupa Yakası’nda canlandırmaya başladı. Son olarak da Ülker Cafe Crown’da fındık delisi bir istasyon şefini oynuyor.
Farklı markaların, farklı kategorilerde olan ürünleri için yapılan buna benzer reklam filmlerinin, ürünü tanıtmada kullanılan karakterin aynı ton, aynı şive ve aynı tarz esprilerle tüketiciye sunulması, tüketicinin yanılmasını sağlayacağını düşünüyorum. Karakterin, ürünün önüne geçmesi (Engin Günaydın’ın artan popülaritesini düşünecek olursak) tüketiciyi şaşırtacağı gibi, bilinirlik ve satış artırımında olumsuz bir etki yaratabilir. Ünlü kullanımında olduğu kadar, karakter kullanımında da dikkat edilmesi gerekiyor. Ortada kendini tekrar eden bir karakter var ve bu karakterin kullanıldığı iki reklam filmi.
Reklamcılar E. Günaydın’ı keşfetmiş görünüyor. İlerleyen günlerde birçok reklamda onun yüzünü görmemiz olası.
FIRAT YILDIZ
Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter