Kristal Elma Ödül Töreni’nde yazlık mekân ilgiyi dağıtıyor mu?
Törenin kapalı salonda yapıldığı zamanlarda katılımcıların sahnedeki sunuma ilgisi daha büyüktü sanki. Her ödül alan iş, herkes tarafından izleniyor, beğenilenler alkışlanıyor, sahneye çıkıp ödül alanlar herkes tarafından görülüyordu. Kokteyl faslı fuayede bitiyor, tören zamanı herkes bir kapıdan içeri girip, koltuğuna oturup hiçbir yere kıpırdamıyordu çünkü. Bir salonda olunduğu için de, kimse yanındakiyle bağıra çağıra konuşmuyordu.
Son yıllarda açık mekânlarda düzenlenen Kristal Elma törenlerinde, ödül dağıtılırken katılımcıların yarısı ayakta dolaşıyor, fıkralar anlatıyor, neredeyse sunucunun sesini bastıracak bir uğultu her yanımızı kaplıyor. O an sunulan kategoride işi olmayanlar, ne sunulduğuna pek bakmıyor bile. Ödül alan işleri sadece o işi yapan ajansın çalışanları alkışlarken, o cılız alkışlar, açık havada fink atan tuhaf bir uğultu tarafından yutuluyor. Son ödül töreninde, büyük ödüller açıklanırken dahi bu ilgisizlik dinmedi bir türlü.
Tören iki güne mi bölünse ?
Ödül kategorilerinin eskiye oranla çoğalması da, katılımcıların ilgi kaybına neden olabilecek bir durum. Çok uzun bir sunum herkesi sandalyeden kalkıp çimenlerde şöyle bir tur atmaya davet ediyor çünkü. Tören birkaç gün arayla ikiye bölünse; ilk gün, TV, basın, açık hava dallarında, ikinci gün de diğer kategorilerde ödül verilse, daha keyifli bir tören olmaz mı? Şu anki uygulamada, aralarda sunuma renk katacak bir film göstermeye ya da sunucunun bir espri yapmasına dahi vakit kalmıyor. Arka arkaya, motor gibi isim okuması gerekiyor çünkü.
Zevkle, ilgiyle izlenecek nice törenlere…
Tarkan Barlas
Pars / McCann-Erickson
Yardımcı Yaratıcı Yönetmen
27 Haziran 2008
FIRAT YILDIZ
Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter