Kült marka ve Lovemark
“Kült marka nedir? sorusuna verilebilecek en iyi yanıt Harley-Davidson’dır. Harley’ciler için motosikletleri sıradan bir araç değil yaşam biçimlerinin ve kimliklerinin vazgeçilmez bir ifadesidir.”
MediaCat’in bu ayki kapak konusu ‘Kült Markalar’dı*. Tüketicilerin markalara olan tutkuları, bunların nedenleri, kült marka ve Lovemark‘tan bahsetmişler. Peki ya benim Lovemark’ım ne? Tabii ki Apple… Son 5 senedir Mac kullanıyorum. Bundan önce PC kullanıyordum ve kesinlikle hata etmişim. Hızı, tasarımı, kullanırken duyduğum zevki de düşünürsek eğer, Apple benim için vazgeçilmez bir marka. MediaCat’teki yazıda dikkatimi çeken şu cümle oldu: ‘Kült demek için çok erken olmakla birlikte kültleşme yolunda emin adımlarla ilerleyen yeni markaları da saymak gerekiyor. Bunlardan biri Apple. Tabii Apple’dan bahsederken Apple’ın yan markalarını ve özellikle iPod‘u unutmamak gerekiyor.’ Bu yazıda dikkatimi çeken ‘kültleşme yolunda emin adımlarla ilerleyen’ cümlesi oldu. Bence Apple zaten kült bir marka oldu, emin adımlarla bu yolda ilerlemiyor. Macintosh bilgisayar dışında bir bilgisayar kullanmak eğer bana külfet, gereksizlik gibi geliyorsa (ki Mac’cilerin de böyle düşündüğüne eminim); Mac’in tasarımını, canavar gibi işletim sistemini (Mac OS X!), beton gibi sağlamlığını (şu ana kadar bilgisayarıma herhangi bir virüs girmedi ve bilgisayarına virüs girmiş bir Mac’ci de tanımıyorum), kullanımını (muhteşem arayüz, kolay kullanım, belgeler arasında hızlı ilerleme), kıssadan hisse her şeyine ‘bayılıyorsam’ ve asla PC kullanmak istemiyorsam, Apple benim için kült markadır ve benim Lovemark’ımdır. PC’ciler ve tabii ki Microsoft her zaman bir adım geriden takip edeceklerdir teknoloji ve tasarımı. Sonuçta karşılarında güçlü, her zaman yenilikçi ve Steve Jobs gibi bir beynin yönettiği bir markayı bulacaklardır.
Bir çok insanın mutlaka sahiplendiği ve tutkusu olduğu bir markası vardır. Peki sizin Lovemark’ınız ne?
Hamiş: MediaCat’teki yazıda, GS Saatchi&Saatchi başkanı Zeynep Aydın Türkiye’den Lovemark’la ilgili örnek olarak Sütaş’ı vermiş. Harley-Davidson, Nike ve Apple gibi markaların yanında Sütaş örneği biraz komik durmuş. Etrafımdaki kişilerin Sütaş’ı sahiplendiğini ya da ondan vazgeçemediğini, Sütaş’ın onlar için bir yaşam biçimi ya da yaşamlarına somut yönde herhangi bir katkıda bulunduklarını duymadım hiç. Ama annemin 30 senedir sadece Arçelik kullandığını bilirim ve beyaz eşya almak istediğinde de uğradığı tek üretici Arçelik’tir. Belki Arçelik annem için bir ‘trustmark’tır ama sonuçta onu sahiplendiğini ve hatta evime beyaz eşya alırken Arçelik almamı salık verdiğini de unutmuyorum…
(Bir hafta tatildeydim ve tatildeyken PC laptop kullanmak zorunda kaldım! Eve döndüğümde ilk yaptığım şey ise Mac’imi açmak oldu.)
(* MediaCat, Sayı: 127, Ağustos 2005)
FIRAT YILDIZ
Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter