Bizim memlekette geri çevrilen önerilerden biridir bu. “Hadi gelin falanca markayla işbirliği yapalım” dersiniz, anında “olmaz, bizim markanın önüne geçer, olmaz, olmaz, olmaz…” derler. Halbuki doğru bir birliktelik markalara neler katıyor neler, hem de en iyinin en iyisini isteyen talepkar müşterileri de mesut bahtiyar ediyor. Örnekleri görelim;
NIKE+I-POD; Nike koşu ayakkabılarına yerleştirilen bir parça ve yine I-POD’lara yerleştirilen bir chip sayesinde bu iki ürünün birbirleri ile konuşması sağlanmış. Koşu yapan eleman ne kadar koşmuş, kaç kalori yakmış vb. bilgiler I-POD’un hem ekranında beliriyor hem sesli olarak dinlenebiliyor. Bu arada zaten I-POD ile proje yapmayan kalmadı, otomobilcilerden ayakkabıcılara, moda markalarından mücevhercilere kadar herkes I-POD’u markalarının yanında taşıyor.
PUMA+MINI; Birlikte PUMA MINI COOPER S’i yarattılar. PUMA’nın üretimi olan ve hava akımı sağlayan rahat ayakkabı teknolojisini MINI’nin koltuklarında kullandılar. MINI Frankfurt’ta yapılan resmi lansman sonrasında uluslararası tanıtım turuna çıkacak, bu tur esnasında PUMA’nın Londra, New York, Milan ve San Fransisco gibi şehirlerdeki önemli mağazalarına da uğrayarak modeli tanıtacak.
AUDI+BOSE+RICARO; Audi TT Coupe modeli Bose müzik sistemi ve Ricaro uçak koltuk sistemleriyle satılıyor.
PHILIPS+UNILEVER; Birlikte “Perfective” (Perfect and Active) modelini yarattılar. Tüketicilerin beklentisi; sonucu mükemmel ütü, Proje; Philips ütülere yerleştirilen özel bir konteyner ve bu konteynerde yer alan Unilever’in anti-kırışıklık likidi. Ütü üzerindeki buton likidi giysinin üzerine spreylemenizi sağlıyor, ütü de aktive ediyor. Sonuç; Mükemmel.

Örnekler saymakla bitmez, sonuçlar şahane.

Kaynak: trendwatching.com