Örtülü reklam
Amerikan Sineması’nda yoğun bir şekilde kullanılan ve tartışılan örtülü reklamları Türkiye’de uygulamak, akabinde ceza gelmesine de neden oluyor. G.O.R.A’dan sonra Hırsız Var filmine de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu 50.000 YTL’lik ceza kesmiş.
G.O.R.A.’daki ürün kullanımları her ne kadar Hırsız Var’daki kadar aleni değilse de, genelde yerli sinemanın bu kullanımla ilgili sorunları olduğu aşikar. Amerikan sinemasındaki ürün yerleşimleri, genelde yaşam alanlarının içerisine ‘muntazam ve göze batmayacak’ şekilde yapılırken, biz de bunun tam tersi, ‘görmemişin reklamı olmuş, yerleştirmiş’ mantığıyla yapıldığı için başarısız oluyor. Bununla ilgili hukuksal yaptırımların ne olduğunu bilmiyorum ama ürünü göstermeden de o ürünün reklamının yapılıyor olması gerekiyor. Mesela küçük bir örnek: Digiturk’te Dizimax’te Medium diye bir dizi var. Bu dizinin baş karakterinin kullandığı cep telefonu, Nokia. Ürün gösterilmiyor ama onun Nokia olduğunu, cep melodisinden anlayabiliyorsunuz. Bunun dışında Sex and The City örneği var. Dizinin içerisine ürün kullanımı / tanıtımı o kadar başarılı yerleştirilmiş ki, orada ürünün reklamının yapılıyor olması sizi rahatsız etmiyor (Prada, Marlboro Light, Absolut, Manolo Blahnik vs.). Hatta farkında bile olmuyorsunuz.
Özellikle içecek markalarının yerleşiminde, uygulamanın çok basit olabileceğini düşünüyorum. Renkleriyle ön plana çıkan markaları (Coca Cola, Pepsi, Cappy), ürünün sadece bir kısmını göstererek (abartıya kaçmadan) gerekli etki verilebilir.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Sonuçta bununla ilgili yaratıcı çözümlerin rasyonel olması, hem o ürüne katkı sağlar hem de yaptırımlardan kurtulmuş olunur.
FIRAT YILDIZ
Founder of Elma+Alt+Shift, Creative Partner at Madam Martha UK, Blogger, Painter