Sezgisel reklamcılık devresinde bir kaç sanatçı, kişisel kabiliyet ve gayretleriyle reklam dünyasının aranan isimleri olmuşlardır. Bunlar arasında başta İhap Hulusi Görey olmak üzere Mesut Manioglu, Atıf Tuna, Namık Bayık, Salih Ecer, Bedri Kökten vb. sayılabilmektedir. Ancak, basın hayatındaki gelişmenin paralelinde reklamcılık da günden güne ilerlemiş, bu alana atılan kişilerin çabaları ve bilimsel çalışmaları ile günümüzün modern reklam ajansları doğmuştur.
Türkiye’de Dünden Bugüne Reklam Ajansları
Türkiye’de reklam ajanslarının başlangıcı sayılabilecek ilk oluşum 1909 yılında kurulan İlancılık Kolektif Şirketi’dir. Dönemin ekonomik koşullarına göre büyük ciroya sahip olan şirket, ilan komisyonculuğunun ötesine gidememiştir.
1940’lı yıllar Türk reklamcılığı için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ülke ekonomisinin de iyiye gitmesiyle birlikte, ileri görüşlü girişimci Eli Acıman, Mario Began ve o zamanın “Şen Şapka” günümüzün “Vakko” firmasının sahibi Vitali Hakko 500’er lira sermaye koyarak ortak olurlar ve 1944 yılında Faal Reklam Ajansı’nı kurarlar. Ancak ilerleyen dönemde Vitali Hakko Şen Şapka firmasındaki işlerinin yoğunluğu sebebiyle ve Mario Began da Amerika’ya gideceği için ortaklıktan ayrılır.
1946’da Vehbi Koç’la tanışan Eli Acıman, o sıralarda Koç-Ankara, Koç-Fermeneciler, Koç-Beyoğlu ve Koç-Lastik şubeleriyle faaliyette bulunan Koç şirketinin reklam işlerini alır. Böylece birdenbire geniş iş imkanına kavuşan acentesi, “Faal” kadrosunu genişletmek üzere teşebbüse girişmiş ve part-time çalışmak üzere yabancı dil bilen reklam yazarı olarak Afif Erdemir’i işe alır. 1949-1951 yıllarında Afif Erdemir askerlik görevini yaparken, o devrin en büyük reklam yaptırımcılardan Necip Akar da Faal Acentesinin müşterileri arasına girer. Günden güne gelişen firma, 1957’de Eli Acıman, Afif Erdemir ve Nesim Natan’ın 50’şer bin lira sermaye ile ve müsavi şartlarla iştirak ettiği bir şirket haline dönüşerek Faal Ajans adını alır. Aynı yıl Eli Acıman 3 yıl kalmak üzere Amerika’ya gider ve dönüşünü izleyen 5 yıl içinde çığ gibi büyüyen ajans zengin bir müşteri listesine sahip olur, 1965 yılında çok genişleyen iş hacminin gerektirdiği bazı zorlamalar sonunda ortaklar dostça ayrılırlar ve Eli Acıman Manajans, Afif Erdemir de Yeni Ajans adıyla iki ayrı şirket tesis eder. Ayrılış sırasında müşterilerini de taksim eden bu iki ajans, her geçen yıl biraz daha gelişip portföylerine yeni müşteriler katmak suretiyle bugün, memleketimizin en başta gelen iki dev reklamcılık kuruluşu haline gelirler.
Manajans ve Yeni Ajans’ın ardından kurulan üçüncü büyük ajans Memduh Moran’ın 1952 yılında kurduğu Reklam Moran’dır. Ajans kısa zamanda gelişerek anonim şirket haline gelmiş ve cirosunu büyük oranda artırmıştır. Reklam Moran’ın başlıca müşterileri arasında Yapı Kredi Bankası, Singer ve Unilever gibi büyük firmalar yer almıştır.
1962 yılında Ankara Makarna Fabrikası’nın satış müdürü olan Saadettin Ağırnas, radyoda bir program kiralayarak reklamcılığa atılır ve Ankara Reklam Ajansı’nı kurar. Sadettin Ağırnas, gıda sektöründeki yıllarca süren tecrübelerini kullanarak ürünlerin pazarlanması ve dağıtım yöntemlerini de iyi bilmesi sebebiyle reklamcılıkta bir ilke imza atarak ajans bünyesinde araştırma şubesini kurar. Ankara Reklam müşterilerine reklamcılığın yanı sıra pazarlama hizmetleri de verir.
Reklamcılık alanında bilimsel bir dönemin başladığını fark edip piyasa araştırmalarına önem veren bazı girişimciler yeni şirketler kurmuşlardır. Bu şirketlerin içinde en bilineni Dr. Nezihi Neyzi’nin kurduğu Peva’dır. Peva, bu anlayış çerçevesinde müşterilerine hizmet sunmuştur.
1980’li yıllarda, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki marka yatırımları artınca (o zamanlar marka yatırımı, Türkiye’de üretmek değil, Türkiye’ye ihraç etmekti), reklam sektöründeki durum da değişti çünkü bu yatırımcılarla birlikte, yabancı reklam ajansları da Türkiye’ ye gelmeye başladılar. Önce, Türkiye’deki yerel reklam ajansları ile ortaklık kurarak, ardından onların hisselerinin çoğunu veya tamamını alarak ve en sonunda da kendi şubelerini açarak piyasada kendilerine yer edindiler.
Bu dönemin reklamcılık açısından öne çıkan gelişmeleri arasında ajansların sayısal artışı, profesyonelleşme sürecinin hızlanması, büyük ajansların “tam hizmet ajansı” haline gelmeleri ve yan sektörlerinin ve kurumlarının oluşması sayılabilir. Bu kurumlaşma hareketinin yanı sıra ve onu da besleyen bir faktör olarak, reklamcılığa asıl damgayı vuran çok uluslu reklam devlerinin Türkiye’ye gelişi olmuştur. 1980’lerin ortalarından başlayarak çokuluslu yabancı şirketlerin ülkeye girişinin teşvik edilmesinin ardından yerli ajanslar yabancılarla ortaklıklar kurmaya veya en azından işbirliği içine girmeye başlamışlardır.
1974 yılında Pars reklam ajansı yabancı reklamcılarla ilk işbirliğini başlatmış ve ortaklığa gitmiştir. Daha sonraki adım J. Walter Thompson tarafından, Manajans arasında ortaklık kurulmasıdır. Şu anda Türkiye’de fiili ortaklık kurmuş olan reklam ajansları ise; Manajans/Thompson, Pars/McCann Ericson, Moran/Ogilvy and Mather, Grafika/SSC and Lintas, Yaratım/Foote-Cone and Belding, Markom/Leo Burnett, Reklamevi/ Young and Rubicam, Fulmar/DDB Needham ve RPM Radar/CDP Europa ajanslarıdır.
Yeni duruma uyum sağlamaya çalışan bu ajanslar kendi örgütsel yapılarını da bu doğrultuda yeniden düzenlenmiş ve profesyonelleşme sürecine girmişlerdir; uluslararası teknik ve stratejileri uygulamaya başlamışlardır. Büyük ajanslar ‘tam hizmet ajansı’ haline gelmişlerdir. Zaman içerisinde medya planlamada olduğu gibi ajans içindeki bazı birimlerin ayrı bir uzmanlık alanı olarak örgütlendiği görülmektedir. Yine bu çerçevede, tüketici hareketlerinin ve yeni eğilimlerin izlenebilmesi için piyasa araştırması yapan kuruluşların sayısı da artmıştır. Reklam sektöründeki kurumlaşmanın ilk önemli adımı ise 1984’te Reklamcılar Derneği’nin kurulmasıdır.
…devamı.