Bilim ve teknoloji hayranı biri olarak bu reklamlar için sayfalar dolusu şey yazabilirim.

Ama kendimi tutacağım. GE bence burada kendi imajını çok çok ilerilere götürmüş. Klasik “cici, temiz çocuk” imajından çıkıp “ağır ağbi” moduna girmiş (nasıl bir çağrışım mekanizmam varsa artık). İmkansız olarak kabul edilen şeylerin bilim ve mühendislik ile nasıl mümkün hale getirilebileceğini anlatmışlar. Bunun için de İngilizce’de “imkansız”ı ifade etmek için kullanılan “bir kartopunun cehennemdeki şansı kadar” veya “şişenin içinde yıldırım yakalamak” veya “duvara konuşmak” gibi deyimlerin aslında gerçekleştirilmesi o kadar da imkansız olmayan şeyler olduğunu göstermişler. Hem de kelimelerin tam manasıyla. Tabi ki GE’nin muhteşem yetenekli bilimadamları ve mühendisleri sayesinde.

“Gerçek ilerlemeyi başarmak istiyorsanız imkansız kabul ettiğiniz şeyleri yeniden düşünüp kendinize meydan okumalısınız” diyor dış ses. 3 deyim için de meydan okunmuş ve başarıya ulaşılmış. Kartopunu 2000 santigrad derecenin üzerindeki cehenneme göndermek ve sapasağlam geri almak (başarıldı). 2 milyon voltluk bir yıldırımı bir şişenin içine hapsedip, bu da yetmezmiş gibi o enerjiyle araba çalıştırmak (içine 4 tane GE biliminsanı sığıyor – başarıldı). Son olarak da duvara konuşmak ve duvarın sizi dinlemesi (başarıldı).

Sonuçta bilim ve teknolojinin anafikri de bu değil mi? Hiçbirşey imkansız değil aslında. Sadece biraz zamana, hayalgücüne ve azimli insanlara ihtiyaç var. Daha dün, Einstein’ın yüz yıl önce öngördüğü ama direkt olarak tespit edilemez dediği kütleçekimsel dalgalar tespit edilmedi mi? GE de işte tam olarak bunu anlatmış. Ve de hedefi tam onikiden vurmuş.