RUNDAMENTAL ile henüz hava ağarmamışken, Belgrad Ormanı’nın Ayvat Bendi parkurunda tanıştım.
O güne kadar yalnızca spor salonunda bandın üstünde koşan biri olarak, parkurun ucundaki ışığı kendi adıma göremiyordum. İçimden “ben koşuyu tamamlayamam, yarı yoldan dönerim” diyordum. Öyle olmadı. RUNDAMENTAL üyeleri ve kurucularından Pınar Mumcu, hızlarını düşürerek benimle birlikte koştular. Motive edici sözleriyle birlikte koşmanın ne demek olduğunu bana gülümseyen yüzleriyle anlattılar. Koştukça yollar kısaldı, koştukça renkler değişti, kokular değişti, ben değiştim. Giresun Yarı Maratonu’nda 21 kilometre koşacak kadar kendimi güçlü ve yeterli hissedene kadar RUNDAMENTAL’in düzenlediği haftalık anternmanlara, koşulara katıldım. Az sonra okuyacağınız röportaj içinde yoğun cesaret, hız, motivasyon ve müzik barındırır.
Ege Özatay: Pınar hadi bize kendinden bahset! Pınar ne yer ne içer, nerelerde neler yapar…
Pınar Mumcu: Son üç yıldır ne yapıp ettiğimi öğrenmek için RUNDAMENTAL’a bakmak lazım aslında. Koşu grubumuz olsun diye kurduğumuz bir oluşum zamanla bir hayat biçimine döndü ve artık nefes almak ve su içmek kadar gerekli bir hal aldı. Haftanın en az 4 günü RUNDAMENTAL ile şehirde, ormanda koşup, yoga, kuvvet antrenmanı ve sosyal aktiviteler yapıyorum. Konser ve festival takip etmek, müzik dinlemek de benim için olmazsa olmaz aktiviteler.
Ege Özatay: Koşmanın “insan doğasına aykırı” olduğu söyleniyor, ne diyorsun Pınar?
Pınar Mumcu: İnsan doğasına ve sağlığına aykırı bu kadar çok şey yaparken koşmanın zararlı olduğunu konuşmak saçma geliyor. Şu noktada katılabilirim; eğer fiziksel olarak çok kuvvetli değilseniz koşu performansınızı geliştirmek ve uzun süreli bir koşu hayatına sahip olmak zordur, sakatlanmalar yaşayabilirsiniz ama bu koşunun suçu değildir. Bu yüzden de koşunun yanında kuvvet antrenmanı, yoga, hız antrenmanları yaparak bedenimizi olabildiğince kuvvetli hale getirmek gerektiğini düşünüyorum.
Ege Özatay: Kendini ne kadar zorluyorsun? Koşarken, çalışırken, yetişirken, antrenman yaparken… “Zorlamak” doğru kelime mi bilmiyorum, nasıl motive ediyorsun?
Pınar Mumcu: Hiçbir zaman kafası çok rahat biri olmadım. Sabah işim olmasa bile hep çok erken güne başlayıp, bugün dün yapamadığım ne yapabilirim, nereye yetişebilirim diye hareket ettim. Uzun zamandır neredeyse haftanın dört günü antrenman olduğu için günü ikiye bölüyorum. Antrenman öncesi ve sonrası diye… En keyifli anlarım sabahın erken saatleri oluyor. Kimsenin birbirini fazla rahatsız etmediği saatlerde huzur buluyorum. Son yıllarda yaptığım işler çok içime siniyor ve her seferinde daha fazlasını daha iyisini yapabileceğimi hissetmek beni çok motive ediyor.
Ege Özatay: Hiçbir yarışı ya da antrenmanı yarım bıraktığın oluyor mu?
Pınar Mumcu: Yıllar içinde tabii ki hiç günümde olmadığım için yarım bırakmaktan öte, başlamak bile istemediğim antrenmanlar oldu. En soğuk, en sıcak havalarda hep koşmaya devam ettim. Ama yarım bırakmadım. Yarış esnasında acı verici bir rahatsızlık hissettiğim ve ciddi bir sakatlığa döneceğinden korktuğum için bir defasında 21K yarı maraton mesafesinin 14. kilometresinde bırakmıştım.
Ege Özatay: Bugüne kadar kaç maraton, kaç yarış geçti hayatından?
Pınar Mumcu: Henüz maraton koşmadım ama sayamadığım kadar çok yarı maraton oldu artık. RUNDAMENTAL gibi bir platformda olmanın iyi tarafı konser, festival takip eder gibi yarış takip edebiliyor olmak. Bu sayede hem bireysel hem de grup olarak çok güzel şehirlerde çok güzel yarışlar koştuk. En son 2018 Ağustos ayında koştuğumuz Reykjavik Yarı Maratonu en özellerinden biriydi. Harika bir doğada, çok pozitif duygular içindeydim. 21K nasıl geçti anlamadım. O hafta Aretha Franklin’in ölüm haberi gelmişti ve ben bütün yarış boyunca Aretha Franklin dinliyordum, hava çok soğuk ama güneşliydi.
Ege Özatay: RUNDAMENTAL’dan bahsedelim mi?
Pınar Mumcu: RUNDAMENTAL’dan bahsetmeden olmaz. 2015 Ekim ayında bir grup arkadaş olarak kurduk. Herkesin koşmak dışında kendi deneyim ve bilgilerinden bir şeyler kattığı, çok özel insanlardan kurulu bir koşu grubu. Zamanla ekip kalabalıklaştı, gençleşti, olgunlaştı ve iyi koşan, antrenman yapan, eğlenmeyi bilen, zamana ayak uyduran ve dijital dünyaya ait iletişim araçlarını başarıyla kullanan bir sosyal oluşum halini aldı. Haftanın en az dört günü şehir koşusu, orman koşusu, hız koşusu, yoga veya kuvvet antrenmanı yapıyoruz ve bu antrenmanların tamamına gelen çılgın insanlarla sporun daha ötesinde, birlikte yaratıp paylaşabileceğimiz aktiviteler gerçekleştiriyoruz.
Geçtiğimiz günlerde hadi bir de hiking yapalım dedik ve Sakarya yaylalarında 26K dere tepe yürüdük. Son dönemde bunlara ek, bir de RDM Cycle adı ile bisiklet ekibimiz oldu. Platform geniş olunca Netflix’le film gösteriminden, Leo Lunatic ile bize özel bir graffiti çalışmasına kadar uzanan, Türkiye’de geliştirmek için çok sahiplendiğimiz koşu kültürüne dair elimizin uzanabildiği tüm noktalara dokunuyoruz. Ben ve Umuthan grubun liderleriyiz ama grupta çok fazlaca işi sahiplenen, emek veren arkadaşımızdan da destek alıyoruz. RUNDAMENTAL’ın sosyal medya içeriklerindeki başarısının arkasında RDM Production Team adını verdiğimiz; Umuthan ve Erdal’dan oluşan şahane bir ekip olmasa bu kadar kaliteli görseller, videolar ortaya çıkmazdı. Şüphesiz ki kendimizi ifade etmemizde yaptığımız videoların, paylaştığımız fotoğrafların hatta instagram storylerinin çok faydası oluyordur. İnsanları koşmaya ve spor yapmaya teşvik etmek ve ne yaptığımızı anlatmak adına bu içeriklerin önemine inanıyoruz.
Ege Özatay: Müzik ve koşuyu nasıl birleştiriyorsunuz? Çünkü mottonuz “Not Only Running”. Partiler, sanat galerileri, şehir hayatı vazgeçilmeziniz…
Pınar Mumcu: Aslında ‘Not Only Running’ ya da ‘Sadece Koşmuyoruz’ yalnızca müzikle olan yakınlığımızı anlatmıyor. Zamanla bir koşu grubundan öte bir oluşuma dönüşmesindeki en büyük etken; koşu dışında yoga, crossfit, kuvvet antrenmanı, hiking, yemekler, partiler, seyahatler vb bizi bir arada tutan etkinlikler düzenliyor olmamızdı. Partiler kaçınılmaz çünkü her birimiz kendi hayatında stresli ve zor iş hayatları olan insanlarız. Spor konusunda disiplinli olmamız, eğlenme ve dans etme ihtiyacımız olmayacağı anlamına gelmiyor. Üç yıldan fazladır bir arada olmak, birlikte eğlenmek ihtiyacını da doğurdu. Ekip lifestyle bir koşu grubu olduğu için hem antrenman hem de partileme konusunda birlikte sınırları zorlayabiliyoruz.
Ekipteki herkesin güzel müzik zevkleri var. Partiler dışında da mutlaka birlikte müzik dinleyerek koşuyoruz. Ultimate Ears markası ile harika bir iş birliğimiz var. Müzikle ilgili yapmak istediğimiz projeleri gerçekleştirmek konusunda çok destekçiler. Spotify hesabımızda harika playlistlerimiz var. Bu playlistleri kendimiz yaptığımız gibi, Radyo Eksen’den Gülşah Güray, Halkekmag, Manyetikbant, Çizenbayan, Aksak, Orkun Bozdemir, Çetin Cem Yılmaz, Onur Yazıcı gibi arkadaşlarımız RUNDAMENTAL için şu ana kadar özel playlistler yapmış kişiler. RUNDAMENTAL partilerinde genellikle ekipten birilerinin çalmasını tercih ediyoruz. Bizi en tanıyan ve ne dinlemek istediğimizi bilenler yine onlar. Ekipten Umuthan ve Alican iyi koştukları kadar iyi de DJ’ler aynı zamanda.
Ege Özatay: RUNDAMENTAL’ın iş birliklerinden bahsedelim mi?
Pınar Mumcu: 2015 yılında kuruluşumuzdan çok kısa bir süre PUMA ile partnerliğimiz başladı. Önceleri ekibe PUMA ürün desteği diye başladığımız bu birliktelik, birlikte projeler ürettiğimiz, birlikte çalıştığımız bir hal aldı. Hem PUMA’yı hem de RUNDAMENTAL’ı özellikle de bir yaşam biçimi olarak koşu konusunda çok iyi anlatan özel bir dil oluşturduk birlikte. Yurt dışında hayallerimizinin sınırlayamadığı değişik ülkelerde koşmaktan tutun da, İTÜ’de düzenli hız antrenmanları yapmaktan, İstanbul’da çok gizli bir noktada havuzlu ev partisi vermeye kadar uzanan bir iş birliği içindeyiz.
Bu sayede son bir yılda Lisbon, Cape Town, Reykjavik gibi şehirlere gidip koştuk, yaratıcı içerikler ürettik ve unutulmaz deneyimler yaşadık.
Her ay bir koşumuza ev sahipliği yapan Garmin Türkiye, bizi müziksiz bırakmayan Ultimate Ears, bluetooth kulaklık markamız Plantronics ve bizi her hava şartında koruyan Kiehl’s, bağımlısı olduğumuz Caffe Nero ve sporcu besin takviyeleri için de Big Joy uzun zamandır iş birliği içinde olduğumuz önemli partnerlerimiz.
Ege Özatay: Bizimle koşarken dinlediğin bir Spotify listeni paylaşır mısın?
GO RDM! by Gülşah Güray by Rundamental İstanbul