Reklam yazarı Deniz Soysaltürk’ün yazıp çizdiği ve şurada ikamet eden e-kitap, uzunlu kısalı on adet hikayeden ve çirkin olmaya gayret eden illüstrasyonlardan oluşuyor. Yer yer absürt, zaman zaman fantastik ve popüler kültürden bolca nasibini alan hikayelerde kahramanın tadı hep kaçık. Hep içedönük ve hep mantarlıyor.
Daha fazlası için web sitesini kurcalamaya buyur ediyor, kitaptan bir rüya sekansıyla yazıyı sonlandırıyoruz:
“Tufan, steril bir toplantı odasında uzun bir masada yan yana oturan 3 yabancı yetkili kişinin karşısına oturdu. Ortadaki küt saçlı Almansı kadın “Biraz kendinizden bahsedin” dedi İngilizce. Yanındakiler başlarını öne eğerek onayladı. Tufan, ilk olarak hemen DVD koleksiyonundan bahsetti. Bu esnada bir bir sevdiği yönetmenleri sayıyor, o film senin bu film benim, sanki kendi çekmiş gibi gururlanarak ve İngilizceyi sular seller gibi konuşarak anlatıyordu. Yetkililerin yüzünde bir gülümseme oluşmuşÌ§, sohbet rahatlamıştı. Vize garanti gibiydi. Sağ̆ tarafta oturan kel ve gözlüklü bey “İngilizceniz çok iyi, Avrupalı olmadığınıza emin misiniz?” diye sordu, sırıtarak, sanki Avrupalılar kendi aralarında şakalaşıyor gibi.
Tufan, yalandan bir kahkahayla “No, I amn’t” (Hayır değilim) diye cevapladı. Türkçemiz buradaki imla hatasını anlatmak için tam bir karşılık bulamasa da “amn’t” yani “emınt” diye bir şey İngilizcede yoktu ve bu affedilemezdi. O anda bir sessizlik oldu ve yetkililer kendi aralarında fışırdamaya başladı. Tufan ne dediklerini tam olarak seçemiyordu. Gözlüklü bey gözlüğünü çıkarıp masaya koydu, küt saçlı kadın alnını kaşıdı, sol tarafta yüzü tam belli olmayan ve kadın mı erkek mi anlaşılmayan kişi ise hayretle “But he said amn’t!” (Emınt dedi!) diye itiraz etti. Hepsi aynı anda kakalak suratlarıyla Tufan’a döndüler. İnce uzun masa form değiştiriyor, inceliğini kaybediyor, Tufan’ın karşısındaki yetkili yüzler git gide küçülüyordu. Tufan ağzını açıp bir şey söylemeye kalktı, sesi çıkmadı. Olanca gücüyle bağırmaya çalıştı, yine sesi yoktu. Uzaklaşarak kendini bir anda Esenler Otogarı’nda buldu.”
*Mini künye: Web sitesi Laboratuvar’dan, video Rüya Ögü’den